31 Aralık 2020 Perşembe

      Ölüm Nerdesin

Kurtar beni bu azaptan

İçim yanıyor içim...

Öyle dehşetli ki

Oturup şiir yazıyorum

Bir keşkenin içinden

Güne sığmayan bir zaman da

                 Yüzüme çarpıyor rüzgârın sesi,

                 Buz kesiyor yüreğim yerinde

                 Ayaklarım ayrı yolda

                 Ben  ayrı yol ayrımında,

                 Geziyorum  durmadan kendi içimi

                 Pusulasını kaybetmiş 

                 Bir yolcu misali

                Gözlerim dalıp gidiyor

                Zaman mı akıyor içim-den

                Yoksa ben mi ölüyorum ?

                Buz gibi sabahlar da

Ellerim dermansız bir hâlde

İçimin enkazında

Çeltikler atıyor 

Takvimin sayfalarına

Sonra bir şehir yanıyor

Gözlerimin önün de

Şiddetli bir yağmurun altında






30 Kasım 2020 Pazartesi

         Teslim olmak yok

Teslim olmak yok 

Güneş yeniden doğar dağlardan

Sen günü bekle

Aç avuçlarını zamanı sakla

Teslim olmak yok

Yağmur başladı bak 

Ayaklarını vur yere

Çığlık çığlığa büyüsün sesin

Yankısına zafer  halayları çekilsin,

Meydanlarda...

Teslim olmak yok

Kır zincirlerini

Koş sokaklarda

Özgürlük şarkılarıyla

Ellerinde barış

Sesinde halk olsun

Teslim olmak yok

Bak madencilerin sesine

Yerin altında 

Vurdukça duvarlara

Zaferlerle yankılanıyor 

Sağır meydanlar da

Teslim olmak yok

Dön yüzünü umuda

Haykır durma

Bak özgürlük şarkıları herkesin dilinde

Sen 

Ben 

Biz 

Halkız tek yumruk


29 Ekim 2020 Perşembe

                    FERYA

Ferya,

Aynadaki cesedime düşman oldum,

Gündüz vakti.

İçimdeki yaralara baktıkça,

Yüreğim parçalandı aynada

            Duy sesimi kör kuyulardan

            Uzat ellerini çekip al bedenimi

            Ölüyorum kendime baktığım,

            Aynalardan.

Ferya,

Kur salıncakları sala bedenimi

Salandıkça gittsin içimdeki acı

Azat et beni aynalardan

Parçalamasın bedenimi durmadan

               Gözlerim gecenin gölgesinde

               Ruhumu parçalıyor durmadan

               Güneşi çağır uyandırsın ruhumu

               Sesim yok,ben yokum

               Baktığım aynalardan

Gel ateşe ver cesedimi

Savur küllerimi yağmura

Rüzgâr essin alsın küllerimi

Uzaklara uzaklara götürsün

Ferya...



30 Eylül 2020 Çarşamba

         SÖYLE KADINIM

Tüm sözcüklerim anlamlarını yitirdi

Bakışların da

Ben güneşe yasak 

Bir iklimi arıyorum

Tenine değen yerde

Kadınım ölümü var ediyorsun

Yaşadığın kalbimdeki yerinde

Ne Fırat

Ne de Dicle söndürebilir yaktığın yeri

Kadınım şimdi,

Sana yazılmış her şiir 

Yeniden yazılıyor bugün dilime

Ben şiirin noktası oluyorum

Sesinin değdiği yerde

Ah kadınım

Dilsiz bir mey oldum

Gözlerinin karasına

Dilim türküsüz kaldı

Dudaklarındaki kıvrıma

Söyle kadınım 

Seni nasıl sevsin bu yürek

Mecnun olup çöle mi düşsün

Divane olup sokaklara mı

Yoksa omzuna ev mi kursun 

Bu deli yüreğim

Söyle kadınım

Bir serseri sevda mı olsun

Yoksa narin bir kır çiçeği mi

Nasıl seveyim yüreğini

Ben sende bu kadar kör olmuşken

Ellerin ellerimde 

Bir sokak yansın 

Hasretinin yanında

Kadınım ben seni sevdim

Hoyratça belki

Belki bilmediğimden

Ama ben seni

Yasaklanmış bir cümle gibi

Dudaklarıma değen tenini

Ilık bir sonbahar havasındaki

Güne sığmayan yaprağın

Dala tutuşu kadar ince

Yüreğim titreye titreye sevdim



15 Ağustos 2020 Cumartesi

ZAMAN DİLSİZ

     
       ZAMAN DİLSİZ

Kadın adamı sevdi
Geceyi bekledi
Dökülmüş acılarını alıp
Yıldızlara savurdu
Ellerine oturan kanı ile
Kadın adamı sevdi
Avuçlarına yüreğini asıp
Güneşi bekledi
Gözlerine oturan yaşlarla
Sabah oldu
Gün sığmadı ayaklarına,
Yaraları kabuk bağladı.
Kadın adamı sevdi
Ruhunu üfledi,
Fırtına çıktı sesinde
Çoğaldı zamanda...
Günleri devirdi kapılar ardına,
Yara bere içinde
Kadın adamı sevdi
Can taşıdı bedeninde
Zamanı var etti
Mavi göğün altına
Kadın adamı sevdi
Zaman dilsizleşti
Şaçlarına düşen aklarda
Kadın adamı sevdi
Gözlerine düşen suretini
Bir hançer gibi  deşti elleri ile
Yüreğini söküp avuçlarına verdi adamın
Kayboldu sesi hiç olmamış gibi
Düştü kendi hayatından bir yaprak misali
Yazıldı zamana




24 Temmuz 2020 Cuma


   İnsanlarım

Bir, iki, üç ,beş
Biriktirdim insanları
Bazen gece ile bölüştüm
Yarım kalmış bir hikâyede
Bazen de gündüze ekledim
Şiirin son kıtasında
O kadar yabancı oldular ki
Derviş gibi
Zamanda aradım tek tek
Kimisini sur dibinde
Ölüme terk ettim
Gece karanlığında
Kimisini mavi gökyüzüne dalarken bıraktım
Kimsesizler sokağında
Ne çok kaybettim
Hükümsüzce...
Biriktirdiklerim şimdi yok
Hiç var olmadılar mı
Yoksa bir yanılsama mıydı
Varlıkları bende
Oysa ne çok varlar mış gibi acıttılar
Ellerimi, ayaklarımı, gözlerimi
Giderken
Şimdi kimse yok
Ben de yokum
Kim var oldu peki bende
Ben kimde var oldum


20 Haziran 2020 Cumartesi


                           ...
Ey Ay-lı gece bugün de var mısın
Pencereme damlıyor ışıkların
Gözlerim ranzanin duvarlarında
Asılı hikayelere dalıyor yine
sabah oluyor bilinmez gecenin ardından
Yüreğim asılıyor yarının hüznüne
Ben ölüme asılıyorum yavaş yavaş
Adım adım yaklaşıyor ayak sesleri
Tak tak içim korkarcasina
ölüme alışık yüzlerin habercisi
iki dakikalık yolda
beni almak için saniyeler geçerken
giriyor demir kapının ardından
sabah güneşine hasret vaziyette
Ölüme asılacam  bugün
Son dokunuşlar yapıyorum anılara
Selamlar iletiyorum sözlerin arasına
Özlemler kelimelere saklanıyor
iki damla yaş mühür oluyor son An-na
Geldi ölüm bekçisi
Ellerimi tutmuş gidiyorum usulca
Asılmış fermanım yüreğime
Son bir istek çıkmıyor sesimden
Urgan boynumda
Ayaklarım ecel dilinde
Ölüme asılacam bugün
Kendi saattimde...
yaşamak neydi
....





















14 Mayıs 2020 Perşembe


            Git

Giderken sabahı bırak
evin balkonuna
Bir yanıma hüzün değerken
Bir yanıma güneş değsin
Uzanayım divana
Seyredeyim tavanı
Gözlerime gelen yaşlarla
Akıp gitsin
gidişin...
Giderken günü bırak vestiyere
al alacaklarını
doldur valizini
izlerini al ve git
Balkon kapısı açık kalsın
usulca yağmur yağsın balkona
Ben tavandaki
kendime bakayım
durmadan
Giderken git sadece
ben sana dinlenirim
Sonra kalkar ...
Bir çay molasına
Geceyi bekletip
Sabahı yağmurla karşılarım
Tavandaki ben kalır
Ìçi boşalmış beni alıp
Pencereyi kapatır
Yeni güne merhaba
derim
Giden izlerin ardından

17 Nisan 2020 Cuma


               AYRILIK

Sonbahar, yapraklarını dökerken
Ben yüreğimi,
Döktüm geceye..
Yıldızlara bakarak uzun uzun
Yokluğunu izledim
Gündüzü bekledim
Geceyi yaşadım
Geceyi bekledim
Gündüzde yandım
Sonra...
Zamanla duruldum
Bahçeye gelen kuşları besledim
Çiçekler büyüttüm
Ve bende büyüdüm onlarla
Kavuşurken ayrıldık
Sen sustun...
Ben dille geldim
Gündüzün gölgesinde
Resimler çizdim
Elleri kırık
Avuçları çizik
Gözleri kapalı yüzler
Hep sendin o yüzler
Ve ben yoktum o yüzlerde
Senden sonra
Ne kitap
Ne şiir
Ne de hikaye
Uyandırdı beni
Karanlığın içinden ...







28 Mart 2020 Cumartesi

         ...

Diyorum ki
Üşümeliydi yüreğin
Koynumda
Bir Sabah güneşi
Isıtmalıydı bedenlerimizi
Yasak bir şehrin,
Yasaklanmış sokaklarında
Gözlerin gözlerime
Taht kurmalıydı
Sesin sesime
Karışıp yok olmalıydı
Kendi yalnızlığında
Diyorum ki
Yazılmamış bir tarihin
İki kurbanı olmalıydı
Düşlerimiz,
Yazılmalıydık geceye
Yıldızlara inat
Bir romancının kaleminde
Diyorum ki
Bir sol notasında
Yüreğin akort tutmalıydı
Gözlerim de
Ellerin ellerimde
Var olmalıydı
Bir Mayıs sabahında
...

     Ş.B.



29 Şubat 2020 Cumartesi


      GEL

Gel şehrime,
Ansızın bir rüzgâr gibi
Essin yolculuğun
Çat kapı
Sorgusuz sualsiz
Yeniden tanışalım
Tarihinin yazıldığı 
Yerlerden,
Bir çay ile
Bölelim günü
Sen hikâyeler anlat
Ben ressam olayım
Sözlerine...
Gel şehrime
Sokaklar çoğalsın önümüzde
Seyyah olup düşelim yollara,
Kelimeler bir birini bulsun
Şiirler yazılsın,
Seslerimize karışsın gün
Durduğumuz yerden
Yeniden yazılsın
Gün aydınlığı
İki nakaratlı
Bir şarkıya
Gel şehrime
Yeniden uyandır içimdeki
Umutları...
Böl, ekle, sil
Baştan yaz yıldızsız günleri
Biraz gülüş topla
Sonra bırak sokak arasına
Kuşlar  baksın!
Gelenler izlesin!
Mavi doğsun içimize
...
Ş.B



14 Ocak 2020 Salı


  ANNE

Anne!
Saklar mısın beni,
Avuçlarına değen zamanda
Yüreğinin köşesine,
Zamane savaşının
Bedenimi parçaladığı
Ruhumu eritip
Bir enkaz altında
Bıraktığı yerden,
Gözlerinin gölgesine
Saklar mısın beni...
Anne!
Üşüyor yüreğim..
Kollarınin arasında
Isıtır mısın,
Saklambaç oynadığım
Andaki gibi.
Anne!
Avuçlarıma yağmur yağıyor
Gözlerimden.
Söyle de dursun!!
Eritiyor ruhumu...
Her bir damlası,
Hiç ediyor
Anne beni
Saklar mısın? Beni
Gündüzün karanlığında,
İçimde çoğalan sokakların
Kimsesizliğinden.
Kuşlar uçmuyor yüreğim de
Artık özgürce,
Sakatlanan kanatları,
Batıyor yüreğimin duvarlarına
Sar  beni ...
Kundakladiğin anda ki gibi,
Çocuk kalayım .
Hiç büyümesin yüreğim
Anne!
   Ş.B