30 Temmuz 2025 Çarşamba
30 Haziran 2025 Pazartesi
TaNrI BeNi ÖlDüRmEyİ UnUtMuŞ
Bütün ordularım
Kibrin yüzünde
Yolda telef oldu
Şimdi her gece çıkıp
Aynı yerden
Cesetleri topluyorum
Yeni bir ordu kurmak için
Bakıyorum kimisi topal olmuş
Kimisi ama
Kimisi de dilsiz
Hep aynı yerde ölüyorum oysaki
Kimse gelip
Ceset dimi toplama gereği duymuyor
O kadar alıştılar ki
Aynı yerde ölmeme
Sıradanlaştı artık
Geçen biri sordu
Kaç yıl geçti diye
Hatırımda yok dedim
Gülüp gitti
Zaman kavramı bile yok olmuşken
Ben nasıl yok olmadım ki
Aynı yerde...
Bu kaçıncı ordu dedi birisi
Ben kaç defa topladım ki
Giden orduları mı
Zaman yok
Akıl yok
Yokun içinde yokta yok
Ben kaç defa aynı yerden öldüm
Artık geceleri toplamıyorum
Gündüzleri gidiyorum
Birinin kolunu buluyorum bazen
Bazen de birinin yüzünü,
Bulutlara asılmış buluyorum
Kaç kişi gitti
Kaç kişi buldum
Hiç hatırımda yok
Yokun içinde yokta yok
Giden ordunun neden gittiğini
Artık sormuyorlar
Alıştılar onlarda
Şimdi neden topladığımı
Bazen ben de unutuyorum
Neden aynı yerden defalarca öldüğümü
Kış geliyor
Yağmurlar bir başladı mı
Durmaz artık
Dökülecek bütün yapraklar
Tanrı beni öldürmeyi unutmuş galiba
Kavramlar birbirlerine karıştı
Ölüme kefen giydirdikte
Tanrı beni öldürmeyi unutmuş
Biri durdursun gündüzleri artık
Ellerim yara bere içinde
Dikiş tutmuyor
Hayır işleyen yok mu ya
Biri toplasın bütün ordumu
Beni odama bıraksın
Üstüme biraz şiir örtüsün
Biraz da gece bıraksın
Tanrı beni öldürmeyi unutmuş da
31 Mayıs 2025 Cumartesi
...
Tıklat bütün odaları
Bahar olup çıksın
Bütün pencerelerden
Olmadı mı
Yine tıklat
Bütün kapıları
Sürgünden dökülsün
Saklanmış anılar
Aç içinin defterini
Ne kadar acısa
Hücrelerinden bulunsun
Zamanın kökleri
Otur baştan yaz
Bugünün kaderini
Olmadı mı
Çık tanrının divanına
Bağdaş kurup
İzin iste
Olmamış güne talip oldum de
İster deftere yazayım
İsterse bedene resmedeyim
Günü tam edeyim
Bende ki bahaneyle
Olmadı mı
Güneşi sakla avuç içine
Gözlerine sürmeleri çek
Al eline üç telli-yi
Seslendir günün bahanesini
30 Nisan 2025 Çarşamba
Deniz...
Bir bankta oturmuş
Kalabalık şehirleri düşünüyorum
Gözlerimin önünde giden ömrü
Sarıp sarıp tekrar tekrar izliyorum
Şimdi kimsenin gitmediği
Bir sahile yelken açsam
Ayaklarım kendinden bıkmış
Her yanım yıkık dökük
Kalabalık şehirler gibi
Sokaklarım karanlığa bakıyor
Güneşin yüzünü kapatarak
Kadrajima biraz deniz düşüyor
İçinde benden çok var
Bakıyorum usulca
Cenk ediyor kendince
Gidip geliyor dalgalar
Kaybolup gidiyorum öylece
Var mıydım yok muydum
Belirsizliğin dibi
Şimdi kim kalkıp gidecek
Beni bu uca gömseler
Biraz da şiir
Biraz da türkü olsun
Gerisi balıklara verin
30 Mart 2025 Pazar
...
Anlatırlardı
Eski zaman hikâyecileri
Ehline denk gelmemiş gönül
Anlamazmış,
Ruhtan sızan ışığın yansımasını
Var gidin söyleyin !!!
Delidir divane gönlüm şimdi
Göz suretini aşikâr eyledi
Yâr'ın sözü eşliğinde
Meclisler kurun
Dâr-a çıkacak ruhum
Ey yar sözünü getir
Geceye salıncak yap
İçinde dans edecek ayaklarım
Çağırın şimdi ferman yazıcılarını
Beyitler yazacağım
Yâr'ın sesine
O ses ki
Ruhumu dolunaya çıkarıp
Bağdaş kurdurdu
Cura eşliğinde
Semah dönüyor
Ruhunu kaybetmişlerle
Ey yâr!!!
Gel otur yamacıma
Başım omzunda
Ebedi istirahate çekilsin
30 Ocak 2025 Perşembe
ÖNEMLİ DEĞİL!!!!!
Varsın bir kaç kelime
Eksik olsun lugatında
Geçen salı yağmur yağmıştı
Sonrasında sel aldı sokakları
Unutuldu gecesi olmadan
Önemli değil
Oturdun saatlerce yazı yazdın
Ellerine bakınca
Eskici geldi aklına
Camı pencereyi yerle bir ettin
Soğumadı acıların
Boş ver
Sarıl usulca yalnızlığa
Uyu sabah olsun
Güneş bir doğsun
Yüzünde kocaman bir gülümseme
Gir mutfağa çay koy
Hamur yoğur
Sıcak bazlama yap
Koy bütün kahvaltılıkları masaya
Otur ye
Açken zaman geçmiyor çünkü
Önemli değil
Karış günün arasına
Tak ikinci suretini
Gezinti yap
Kaybolmuşların ülkesinde
Sonra otur bir ağacın gölgesine
Kapat gözlerini
Aç müziğini dinlendir bütün hücrelerini
-
VURULUYORDU EN GÜZEL YAŞIM Vurulurum bir gece vakti Düşlerime değen bir kurşun ile Geceyi böler ansızın bir çığlık Zamanın savaşına yen...
-
TaNrI BeNi ÖlDüRmEyİ UnUtMuŞ Bütün ordularım Kibrin yüzünde Yolda telef oldu Şimdi her gece çıkıp Aynı yerden Cesetleri topluyoru...
-
Şeytan Çok Üzülür mü Dolunayın geceye hüküm sürdüğü , Bu gecede ! Eğri büğrü içimde ki her zere Dışarda hafif bir rüzgar Ve cırcır...