30 Mart 2024 Cumartesi

 

             ANI ve DÜŞ

Seyyah olmuş biçare gibi

Seni arıyorum seni

Gözlerimden akan bir damla yaşta

Sır etmiştim en kuytu köşesine

Anılarını

Uyandım bir sabah vakti

Suretin misafir gelmişti düşüme 

Gerçek bir gün anısı gibi

Dolaştık çarşı pazarı 

Sen idin beni viran eden 

Sen idin ölüme çiçek getiren

Birden yok oldun 

Uyandım güneş baş ucuma gelmişti 

Karanlığa rağmen 

Sen düşümde kaldın

Ben hayatın içinde 

Düşe daldım 

Pazartesi  sabahında

 

Çay koysam ...

Kaç bardak alır beni

Uzak uzak şehirlere yolcu eder 

İçimde taşan bir zaman pusulası

Mum olup yakıyor

Özlemin bütün hislerini 

Ah bu giden ömür

Hangi şairin elinde hiç oluyor

Yaz diyor

Aylardan Şubat'ın başını

Aynı günde tutuklu kaldı

Zamandan çalınmış

Bütün saatlerde

Anılar

Şimdi içim Adıyaman sokakları gibi

Yanlış müteahhitler elinde 

Var ile yok arasında 

İnce ince kıyımlar yapıyor

Enkaz olmuş binalarda  

Gözlerini aç

Bak etrafına milyonlarca anı 

Kol kola vermiş 

Ağırlama  oyunu oynuyor 

Sessiz sedasız 

Sar bir Aciyaman tütünü

Dumanında yok olsun 

İçimizdeki bu yangın  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder