29 Aralık 2021 Çarşamba

Beş Numaralı Koltuk

Yüreğim artık  ölü bir şehirde
Rüyasız, düşlerine
İki nakaratlık şiirler yazıyor
Devrik cümlelerle
Başıboş gülüşlerimize
Ambargo koydu 
Yüreği eksik, 
Dilli kırıklar,
Şimdi kim gelir yalın,
İçinde dünden eziyetsiz
Bugünden demli
Yarına,ertelenmiş hâlde

Ah! bilseler beni
Mesken tuttu yüreğine diye
Dar ağacına ipsiz sallarlar ki
Bütün ölü, şehirler
Alkış tutar ölümüme
Şimdi bir yol otobüsünde
Beş numaralı koltukta
Sana yazılmış birkaç şiiri,
Kesip atıyorum 
Yüreğimin arka sol tarafına

Birazdan  çay getirir muavin
Şekersiz yudumlarken
Sesine yaslanıp kaybolurum
Yolun seyri içinde belki
Cama yansıyan gözlerime 
Suretin düşer diye
Gözlerimi uzaklara diker
Yola dalıp giderim bir keşkeyi düşlerken

Çırılçıplak,bir gece
Yine sensiz düşlerin peşinde bak
Yıldızlara düş kursam
Sana gelir mi düşlerim
Alır mısın düşlerimi,düşlerinin yanına
Keşkeyi bekletmeden

Dolunay var gökyüzü semahlarında
Birazdan kararıp yok olacak belki
Günün gelişini izlerken
Hasretimi dilime sürdüm 
Takılıp giderse gözüm izine
Sen sansın beni gün doğumu
Öyle doğsun gittiğim şehire

Birazdan son durağa yaklaşacak otobüs
Kaçıncı peron da son bulacak 
Eziyet çeken hasretlik kim bilir
Bu şehir  saklar mı düşlerimden
Gün, içinde kaybolup gitmeden









29 Kasım 2021 Pazartesi

      Öyle Senle Doluyum 

Öyle sen doluyum ki

Ben sen olayım

Tepeden tırnağa sen!!!

Gölgene, asılıp kalayım

Geceyi sarhoş eden

Karanlığın içinde...

Bırak sende kaybolayım sende!!!

Kimse sürmesin izimi

Rüyaların dikenli tellerinde uyumadan

Ah bırak ruhunda can versin

Gözlerim...

Mahcup olmuş sözlerim,

Yaksın bedenini

Sonsuz alevi ile

Öyle doluyum ki seninle!!

Denizde dalgalarla,

Dağa taşa vurmak istiyorum ayaklarımı

Bedenimi yok sayarak

Öyle senle doluyum ki !!

Yeniden sen olarak dökülüyorum

Güneşin doğuşu altında

Sesine yaslanıp kalıyorum

Ruhumu zincirsiz bırakarak

Öyle doluyum ki seninle !!

Yağmurun peşinde koşarak

Sana geliyorum

Yağmurun damlaları eşliğinde

Yüreğimi, yüreğine koymak için

Öyle doluyum ki seninle !!

Ellerin ellerimde

Gözlerime şiirler yazıyor

Arzunun açtığı yerden

Öyle doluyum ki seninle

Yüreğini, yitirmiş bu zamandan

Korkuyorum !!

Günler, kirpiklerimin arasında kaybolup 

Kalbimi takatsiz bırakıyor yüreğinde





21 Ekim 2021 Perşembe


        DE İŞTE

De işte

Bak sabah oldu 

Yine yoksun

Şimdi hangi kıyıda

Yüreğini çatlayacak kadar

Gözlerini susturuyorsun

Kalbinde ki yara için

De  işte

Bugün de uyandım sessizliğe

Kıyamet koptu

İçimde ki yangınlarda

Ve ben yine ölmedim

De  işte

Benim prangalar bırakmadı

Senin de gücün yok sevmeye

Bu saatten sonra

Gelsen bile

Çaresi yok bu aşkın

De işte

Zamansız bir sevda yağmuru altında

Yüreğim yüreğine aktı 

Sana geç kalmışlığın-dan

Mezun olmadı gözlerim

De  işte

Geceyi bekledim bu şehirde sensiz

Sabah olmasın diye 

Güneşe beddualar ettim 

Her gün sabah oldu 

Ben sensizliğe her gün öldüm aynı saatte

De  işte

Sevme başkasını

Seversen aynı yerden

Ölsem bile affetmem seni

De işte

Kal yanımda

Seni kendime saklayacam

Kimse bilmesin varlığını

Anlatırım belki bir gün seni

O güne kadar sus yüreğimde

De  işte

Sensizliğe üşüyorum

Nefessiz kalıyor sesim

Çıkmaza çıkıyor içim durmadan

Yokluğun soğuk  bir sabah gibi 

Acıtıyor sol yanımı

De işte

Gel yüreğime oturmuş hasretini

Sustur teninde



26 Eylül 2021 Pazar

 

                UNUTMA

Unutma....

Mesafeler koyup kaçan sen

Hep kaçak oynadın zaten

Gelmek için yağmuru bekledin

Geldiğin yolların izi silinsin diye

Sağa girdin bekledin

Solu unuttuğun geceler

Düş kurduğun vakit geldi aklına

Unutma...

Kırık dökük içim  dedin durmadan

Ama yıkıp döktüğünü bildin her zaman

Şimdi  mevsim bitecek

Yeni bir mevsim başlayacak 

Yaprakları sarartıp döken 

Arkasından onu da uğurlayacağız 


Ama sen hep "ben" diyeceksin

Bir kuş uçacak gökyüzüne 

Özgürlüğe doğru çırpacak kanatlarını

Ama enkaz bıraktığın ruh

Ne ölebilecek ne de gidebilecek 

Uzak diyarlara

Unutma... 


Bilinmez yollar da biter elbet

Bir gün Mansur Dar-ına durur

Helallik istersin

Gün tenine batınca

Evelli unutma

Gün tenine batınca

Dünü unutma

Senden bir "ben "alacaklıyım

Yansam da 

Küllerimin toprağa düştüğü vakit

Hep yağmuru bekle

İçin yansın  saatlerce

Unutma...

Sen geldin 

Günü enkaz etmeye

Yerle yeksan etmeye

Geceyi yakmaya sonra

Ve gitmeye kaleşce

Unutma... 


Yıldızlar söner gecede

Sen bende bitersin

Bir gün... elbette


Ölmüş olsan bir mezar taşın olur

Bir iki gelir biraz çiçek

Bir kaç eskimiş cümle koyardım baş ucuna

Bekler susar, susar beklerdim

Ve sonra kalkıp giderdim zamanın içine

Bir mezarın olurdu bu şehrin bir köşesinde

Ben de ölmüş olan sana gelirdim 

Unutmak için

Ben de ölmüş olan sana gelirdim

Unutmak için defalarca

Unutma....

Sesin bile tesirini kaybetmiş bende

Titreyen ses tellerin yok  artık içimde 

Kendi cehenneminde gülüyorsun 

Alev alev

Ruhunu öldürdüğün kadını bile bile

Unutma...



30 Ağustos 2021 Pazartesi

          UYKU

Yanımda ütüsüz zaman,

Üstümde yıpranmış gökyüzü

İçim boş bir geceye uyuyor

Yazılmamış hikâyede

Bir yerlere gidiyorum 

Uykunun kollarında şimdi

Uyansam gitmiş olacak belki

Ama gözlerim açılmıyor 

Yüzümün gölgesi kırılıyor

Ürkütüyor içimdeki zamanı

Uyusam göçebe kuşlar uçsa içimde

Sessizce kalkıp ...

Cebimde taşıdığım anıları

Balkondan havaya bıraksam

Rüzgâr gelip alsa

Uzak bir şehrin gürültüsüne bıraksa

Ben gidip tekrar,

Kendimi uykunun kollarına bıraksam

Gecelerce....

Gündüzleri yok sayarak

Uyusam uyusam

Bir zaman sonra uyansam

Yağmurlar başlamış

Bir kaç yaprak inatla dalına tutunmuş

Kuşlar göç mevsimini yarılamış

Yeni bir gündüze uyansam

Uykunun kollarında 

Zaman iyice mayalanmış olsun

Düşler ülkesinin arka sokaklarında

Dışarıda rutin işler temposu

Her yer aynı

Sen herkes gibi

Ben aynı değil

Uyku değiştirdi her şeyi

Yenilenmiş gündüze uyanıyorum 

Yeni bir ben olarak

Düzen aynı

Hayat mecburi istikamette

İnsanlar aynı yalnızlığın içinde

Güneş vaktinde doğmuş 

Öğlen sıcağında  birkaç kuş gölge dallarda

Komşu kediyi kovalıyor  her zaman ki gibi

Çocuklar sokak devriyesi'nde 

Çığlıkları büyümüş iyiyice

Keşke zaman onların gülüşlerin de dursa

Gidip tekrar uyusam

Uyandığımda ..

Sonbahar gelmiş olsun







27 Temmuz 2021 Salı


         KADIN ve MEVSİM

Sonbahar akşamı,

Karanlık izbe bir köşede

Bir kadın vardı kapı önünde

Gözlerinde yaralı bir gün taşıyordu

Eski bir anı sinmişti üstüne sanki

Yok oluyordu kendi içinde


Kadın, mevsimlerin içinde

Düş kadar derin bir karabasanda boğulurken

Kış koşarak geldi

Kırık dökük kadınların gülüşlerinde

Sonsuz bir zamana yazılmış gibiydi kadın,

Mevsimini yaşıyordu bir belki de


Kadını sonbahar akşamına gömdüler

Sessiz çığlıklar eşliğinde

Belki de zaman az'dı

Derin bir gülüşü eksilttiler  gözlerinde

Ağıdın içinde cana geldi kadın

Bütün dinlerin ucuzluğunu yararak


Kadınlar, sonbahara benzerdi

Seslerine  rüzgârın çını,

Saçlarına sonbahar dokunurdu

Ellerindeki zamanı durdururcasına






12 Haziran 2021 Cumartesi

         ANILAR

Gece  yazdı reçetesini

Bir kadeh şarap

Radyo aynı frekansta

Pencere sonuna kadar açık

Anılar sanki el olmuş

Geceyi susturuyor

Bir köşede...

Gece örtü gölgesini 

Ruhumun üstüne

Dışarda cılız bir ses

Seste kaybolan yıldızlar 

Hiç olmuş zamanın içinde 

Bir ben ,bir de sokak kedileri

Gece yine aynı

Hüzün dolu 

Ben kalabalık bir şehir gibiyim

Aşılmaz yolların son durağında

Bahaneler  üretiyorum

Kendime...

Gece yine aynı

Ben yıllanmış bir şarapta

Yüreğimi susturuyorum

Sokak lambasının gölgesinde

Gece yine aynı

Ben el olmuş anıları

Dize yapıyorum

Susmuş sesime




25 Mayıs 2021 Salı

   KADIN ve ÇOCUK

Bu  kentte bir ben

Öldüm

Bir sen yasaklandın

Karanlığının sessiz çığlığına

Bir ben öldüm

Bu şehirde,

Gölgelerime sığınırken

Bir sen öldün,

Düşlerin de vurulurken

En güzel yaşında

Bir ben öldüm

Pusuya düşen

Düşlerimin ardına

Bir sen öldün

Yüzündeki gülümseme ile

Bir ben var olmadım

Hiç bir evin penceresinde

Bir sen olmadın

Okulun ilk günü

Hiç bir okulun bahçesinde

Bir ben görülmedim

Gürültülü sokaklarda

Bir de sen

Kalabalık şehirlerin yozlaşmış yüzlerinde

Bir ben  öldürüldüm

Adalet yazan duvarlarda

Bir de sen 


30 Nisan 2021 Cuma

            .....

Aklıma geliyorsun ya

Düşlerim gölgelere dönüyor

Avuç içime sinmiş ellerin,

Ecelim oluyor yokluğunda

Yazılmamış hikaye oluyor

Yazıllıyorsun tarihime

Aklıma geliyorsun ya

Dilim cura

Yüreğim türkü oluyor

Günü bölüyor ömrüme

Yıldız olup süslüyorum

Gökyüzünü adına

Aklıma geliyorsun ya

Lâl oluyorum  yüreğine

Gözlerinde idam edilirken

Düşüyorum bir yıldızın ardından

Bulut oluyorum maviye

Kaçak bir düş kuruyorum 

Düşler bahçesinde

İçinde sen,içinde ben

İçinde kuşlar 

İçinde deniz

İçinde biz hiçken

24 Mart 2021 Çarşamba

                 ...

Ömrüme, mıhlanmış bir şiir

Kül ediyor bendeki zamanı

Hangi mevsimi var etsem

İçimdeki hüzünlü veda ya


Bir bilinmez doğuyor içimden

Uçurumlardan atlıyorum

Gün doğumlarını beklemeden

Yarım kalmış hikâyeleri yazıyorum

Aslını taklit edercesine


Bedenim bir savaş meydanından çıkmış gibi

İçimde ki kelebekler veda ediyor

Yüreğimdeki zamana

Bir çocuk gülümsemesine takılıyor gözlerim

Çözülüyor içimdeki zinciler bir biri ardına


Mavi kuşlar sohbet ediyor 

Sokaktaki kediyle

Savaşlar ara veriyor

Sebepsiz ölümlere

Sana sarılınca 

Yüreğim var oluyor bedenimde

Ömrüme mıhlanmış bir şiir-i daha

Kaleme alıyorum 

İçimde tanrılaşan zamana karşı






27 Şubat 2021 Cumartesi


    ÇOCUK

Seni yazsam çocuk

Kaç şiir çıkar bu saatte

Ressam resmeder mi ?

Suretini yüreğimin gergefine

Yoksa silikleşir mi suretin

Gözlerimin içine

Seni yazsam çocuk

Ellerim titrer mi

Yazdığım cümlelerin içinde

Bedenine değen kurşunları siler mi

Yarım kalmış  cümlelerde

Kaç ölü çıkar bizden;

Biz kaç ölü oluruz,

Çocuk...

Seni yazsam

Hangi kitap sarar bedenini

Hangi kağıt izlerini yok eder beyazda

Hangi kalem kanamadan yazar adını

Bir cümlenin virgül ile ayrılmış kısmında,

Seni yazsam yüreğim surar mı

Bir annenin feryat eden sesinde

Söyle çocuk 

Hangi savaşlar 

En güzel yaşların katili oldu

Yüksek binaların şatafatlı odaları mı

İsimleri önündeki etikete boyun eğenler mi

Yoksa evinin içindeki karanlık mı

Seni aynı yaşa mahkûm etti

Söyle çocuk

Katilin kim

Dünü unuttup bugünü heba edenler mi

Hava güzel deyip piknik yapanlar mi

Gözleri olup bakmasını bilmeyenler mi

Sesini duymamak için 

Kulaklarını kapattanlar mı

Yoksa biz miyiz ?

En güzel yaşının katilleri 

Çocuk...






17 Ocak 2021 Pazar

  

          VERDA

Dil değmemiş şiirler söylenmeli

Gözlerin bile görmeye yasak olduğu

Cümlelerde ...

Kıskanmalı gün seni

Sokaklarda dans ettiğin vakitte

Güneş gözlerine düşmeli

Bir sevgilinin gözleri gibi


Verda,

Hangi Şehrin boş sokaklarında

Ağır adımlarla

Sesin kısılana kadar

İtiraflar yağdırdın

Her sokak başına,

Hangi sokakta yürürken

Diline aşk nağmeleri geldi

Hangi taş duvara yaslanıp

İç çektin uzunca...

En çok Mecnun'un aşkı mı

Yoksa Mem'in sevdasına mi düştün

Hangi aşkı diline çevirdin sokaklarda

Yüreğin yanarken


 Verda,

Geceyi yaşarken

Hangi şehrin yabancısı oldun

Kaç yıldızı gömdün

Sessizliğin en derinine

Hangi gün bıraktın

Geceyi yaşamayı,

Sabahın ilk dönümünde

Hangi mevsimde ruhunu boyadın

Paletin içindeki renklerden

Hangi renk  yansıtıyor seni

Üzerine işlediğin hangi mevsimin giysisi

Bu kaçıncı gidişin bu sokaklarda

Kaç defa düştün 

Kaç defa kalktın mağrur gibi


Verda,

Bak kirlenmiş bu gökyüzü

Yüreği paslanmış insanlarından

Hadi bir şiirle dans et

Uyandır ruhunu karanlıklar ülkesinden

Koş sokaklarda 

Ülkemin sürgün yerlerine doğru

Uyandır şehirleri karanlığından

Güneş yeniden doğsun

Bastığın yerlerde...