30 Nisan 2022 Cumartesi

               TABLO

Sığınmışım 

Bir şiirin son satırına

Senden kalan son bir teselliyi

Var ediyorum

Yürüyüp giden bu yolun çıkmazından

Gözlerin düşüyor aklıma

Terk edilmiş sokaklar gibi

Karmaşık 

Esiri oluyorum orda gözlerine


Bir kanunu yazıyor sanki sesin

Gelecek nesillere aktarılması için

Sen mi esir oldun gözlerime

Yoksa ben mi sürgün yedim

Saçlarına...

Sesini bir tek o an duydum

Sonra hiç gelmedi sesin

Yankısı yok oluyor kulaklarım da

Gel susma konuş

Canlandır sesini bende


Üşüyorum bu şehrin virane sokaklarında

Rüzgar bir kırbaç gibi çarpıyor yüzüme

Yalnızlığımı 

Ben hangi yılda yok oldum bütünüyle

Sen hangi vakitleri saçlarıma sürdün

Ah bu nasıl bir bekleyiş

Esir ediyor beni yalnızlığa

Ben hangi yolu yürüyecektim

Nereye gidecektim sahi

Bu kara boyanmış sokaklarda

Ayaklarım üşüyor ayaklarım

Ateş yaksam ısınır mı

Ya içimi kim ısıtacak 

Söyler misin beni kim var etti

Bu eşsiz tabloda

Yalnızlığın gözlerine kim verdi adımı

Ah!!! içim yanıyor içim

Şimdi bu tablo yanar içimin duvarlarında

Ben şiir dedim

Sen beni tablonun orta yerine

Dilsiz bir ustanın esiri yaptın

Üşüyor ayaklarım üşüyor

Kur sobayı da yak bu tabloyu

Benimle kül olup yok olsun

Savur külleri sonra

Kar taneleri arasında kaybolup gittsin



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder