30 Eylül 2023 Cumartesi


   KIRMIZILI KADIN 

Ölecem bugün ben

İkindi kahvesini tam içmeden

Yarım kalmış bir ömrü

Bohça yapıp

Sandığa gömünce belki

Oysaki denk gelinmiş

Bir romanı yazıyordu

Öğlen, olmuş günün kucağında

Kahramanlar, iyiden iyiye belirmişti 

Kimisi Annemin anlattığıydı 

Kimisini de uydurmuş düşler divanesinin

Masallarıydı  

Yazı olup,

Boş sayfaları süslediler hep birlikte 


Denk geliriz diye

Ummannı iki gün gezmiş

Son gün de dakikalık yürüyüşte

Yıldızları koparmış dalından

Hiç ediyordu kendine

Denk gelmek istiyorum seninle dedi 

Güneşin küskün olduğu bir sabahta 

Biraz anı ile birlikte

Günün ölüsünü gözlerine

Hapsedip öyle gitmek istiyorum

Ölüler şehrine diyordu 

Nefessiz kalmış kelimelerinin 

İçini doldururken 


Öyle bir durum ki

Söz var cismi yok

Cismi var-iken 

Adı suç duyurusunda

Üç harfli bir sözcük

Herkesin cenazesini yıkayarak

Zaman geçiyor

Hayatın rolünü çalarak


Ölecem bugün ben

Tamamlanmış şiirlerin 

İşlediği cinayetin tanığı olarak

İlk mahkeme de

Müebbet ...

Zindanda,karanlığı rehin alarak 

Sustugu her şeyi

Öyle bir anlat ki

Tarih boyunca...

İnsan insan içine çıkarken

Elinde  günlük vicdan azabı 

Unutulmuş resimler yükleniyordu

Kahvenin son yudumunda

Anılar, gezerken dur dedi

İşte o anın içinde ben öldüm 

Şimdi ölmüş ben

Çıkıp hesap soruyor

Ömür dediğim her şeye

Bugün ölecem ben oysaki

Denk geldi kuşlar

Konsunlar cenazeme 

İnsan kaldırmasın

Söyleyin de kuşlar kaldırsın bende ki beni

Kırmızı bir elbise

Saçları siyah mı siyah

Gözleri karışık yağmur renkli

Öylece uzandı kanepeye

Son dedi bu son

Sonsuzluğun tadı diline yapmıştı artık

Dönüş yoktu

Ölüme terk edilmiş elleri

Son satıra dokundu

Belki de 

Başka bir tarihte

Başka bir surette

Niye aynı ruh

Ve belki daha cesurca

Yazar  her şeyi

Yeniden varoluş başlangıcında 

Kırmızılı kadının bedenine

Yeni günü, seferber eder








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder