30 Ekim 2023 Pazartesi

 

 RUHUN ÖLÜM HİKAYESİ 

Ölümün karanlığına 

İki ruh düştü gökten

Biri kana susadı 

Biri aşka

Ey gecenin göçmenleri

Toplanın ışığın yansımasına

Ruhların düştüğü yerden

Odunları toplayıp yakalım 

Onlar için de şarap doldur 

İçelim bu gecenin aşkına 

Sen ey kana susamış ruh

Gel otur yanıma

Ben bu gecenin ölü kişisiyim 

Bana diğer taraftan

Cümleler kur

Kanı bozuk kişilere idam mi var 

Yoksa başını kesip

İbret için yıldızlara mi asıyorsunuz 

Söyle diğer tarafın cümlelerinde

Hecesi yasak olanlar

Ebediyete intikal mi ediyor

Doldur ey taş yürekli gardiyan

Ölüler ülkesinde 

Hesap verecek kişiler var 

Anlat ruhu olmayanları 

Kızıl ateşte yakıp 

Kızıl saçlı kızların

Yurduna sürgün ediyorlarmış doğru mu

Şimdi söyle ya ben ya ben

Hangi ruhsuz diyarın

Güneşine bekçi olacam şimdi

Bu kader olmamış deyip

Tanrıya dua etsem 

Beni de sürer mi sürgüne 

Sen ey vicdansız gardiyan

Doldur kadehleri

Çağır aşka düşmüş ruhu da

Gelip cenaze kaldırsın

Niçin gezsin aşık aşık

Veysel demiyor muydu 

Ben de ki bu aşk olmasaydı 

Güzelliğin on para etmez diye

Git aşkı Mem' den dinle

Benden de oku işte 

Ey gecenin hilesini bilen kişi

Var git 

Ölüme yedek çıkmış

Biri çalıyor

Bir de yazıyor de

Yazan suskun olmuş gecenin hecesini,

Avuç içine işlemiş isim diye 

Görmeyen de

Kendini hükümdar ilan etmiş

Mutsuzluk evine

Ne meret gece ya

Yıldızlar da hiç yok

Şimdi kim bu karanlığı aydınlatacak

Gardiyan ışıkları açar mısın

Doldur kadehleri

Şimdi çekil buradan

Sana göre değil bu meclis

Sen git hücrenin içine

Kapıyı kapat üstüne

Mutsuzluğunda debelen dur 

Bergen geldi aklıma

Sen tanrısın, affedersin

Bağışlarsın, kulum dersi

Ben affetmem asla 

Sen gözleri güzel

Ben gözlerinde mühür üretici

Yasaklandık her şeye

Şimdi ölü ruhlarla

İki hanek edip

Geceye içiyoruz sayende 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder