30 Haziran 2024 Pazar

     ANNEM BENi DOĞURMAYI  UNUTSUN


Hüzün mevsimden uzak

Kentin en ücra köşesinde 

Annem beni 

Doğurmayı unutsun  

Şubat'ın sonuna doğru 

Annen seni

Eylül'ün başların da

Güneşin batışına karşı

Yeniden doğursun 

Sen sonbahar yapraklarının

Yerle buluştuğu topraklarda 

Güneşin ilk ışıklarında

Gelmek için Annene seslen

Ve gözlerini gözlerimde aç

Sonra da unut

Aylar geçsin

Yıllar geçsin

Ayrı kentlerde

Yaşamanın sırrına karış

Sonra sonra da 

Gel bul beni

Sesini duyur yüreğimin içine

Ben geldim 

Ben geldim de

Annem beni doğurmayı unutmuşken

Sesin yüreğimde cana geldi de 

Çıkar içinde ki 

Bütün çıkmaz sokakları

El elle dolaşalım yol boyunca

Sen kendini anlat

Ben seni yaşayayım

Yeşil ışıklarının kırmızıya boyanmış halinde 

Sonra ellerin

Sussun avuç içimde

Ben dile geleyim

Saçların uçlarında 

Beni yaşa bütün çıkmaz sokaklarda

Kokum üzerine sinsin

Sen kokuma karış 

Ben seni var edeyim bütün hücrelerimde

Bundan yıllar  yıllar önce

Sen ben idim

Ben sen iken

Aynı şehirde doğduk

Ben şiir yazan kadın

Sen şiire kıta olan adam

Tanıştık sonra 

Sonra ne oldu hatırımda yok

Ya sen gittin sesimde

Ya da ben gittim nefesinde

Şimdi Annem beni doğurdu

Annen seni yaşattı rahminde

Ve biz yanlış zamanda

Hikayeler yazdık 

Masalları yok sayarak

Sonra...

Sen Adıyaman doğumlu ol 

Ben  de Acıyamanlı

Aynı şehrin içinde

Birbirimize hasret kalalım

Son yaşamın içinde 

Diyor ya 

Giden gitmeyi unutmuşken

Ben kaldığım yerden

Çıkmış dolunay eşliğinde

Yabancı bir şehirde

Tek kişilik bir odada

Sana hasret mısraları

Gökyüzüne doğru savurayım 

Son nefesimi verirken

Annen seni doğurmuş olsun

Annem!!!! beni doğurmayı unutmuşken

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder