30 Aralık 2022 Cuma

     TAÇSIZ KRALİÇE 

Bütün nedenleri

Yatak odasının dağınık ucuna

Bırakarak

Sevişmelerimi de alıp

Bavulun içine saklayarak,

Eskilerin yanına koydum

Şimdi ben eski ben değil

Yalnızlığın durumlarını

Gösteren bir kitapta

Kendimi okuyorum

Lambanın sönük ışığında 

Ve ben gittim

Bin yıl yaşamış kendimi

Pencerenin dışına kapatıp

İçimin çölünde

Sonsuz savaşları var ediyorum 

Ezberleri tek tek bozarak 

Ah diyorum

Yazıklar olmuş bana 

Kendi ordu mu 

Kül ettim

Sözünde durmayan bir yalancı için 


Sürekli sonbaharı düşünürken

Kendimi kara kışın içinde 

Yalnızlığın yalancısıyla 

Tavla turnuvası yaptım

Kim yendi bilinmiyor

Herkesin kaybı kendine 

Ah taçsız kraliçem 

Uyan sözcüklerin uykusundan

Tadını çıkar gidişlerinin 

Kendi beni'ni al

Sen diye sustur sözcükleri

Yalnız duymuş olduğun

Duyduklarını unutur unutma

Her ölü cesete bir şiir

Belki bir de türkü

Kim bilir belki de 

Yarım günün büyüsüne kapılıp

Kendi hikayesini asar duvara

Sen kurul tahtına

Sustur bütün sözcükleri, 

Ayak dibinde

Oynat elinde zamanı 

Gerisi hikaye zaten 

....






30 Kasım 2022 Çarşamba


               DÜN

Eski puslu bir vagonun içinde

Dünyaya getirdi

Saçlarını koparak

Sardı sarmaladı ...

Muştular yolladı

Gök tanrısına

Yıldızların şahitliğinde

Şimdi dün

Yarım kalmış bir şehirde

Kendini vazgeçilmez sanıyor

Günün büyüsüne kapılarak

Zaman geçiyor

Büyüyor hızlıca

Önyargıları içinden

Kendi var oluşunu okuyor

Vicdani eksik iskeletlerde 

Zaman aktıkça 

Saatlerin arasında

Umarsızca talan ediyor her şeyi

Şimdi öğleni geçtik

Birkaç saat sonra

Akşamı selamlayacak herkes

Vagonun puslu camlarından

Gecenin içinde doğmuştu

Ve yine,

Gecenin içine akıp gidecek

Hangi hikayenin sonuydu

Kaç baharın müjdeledi 

Kaç günün ölüm haberiydi

Yaşanılanlar neydi 

Kayıp kimlikler

Ölü birkaç ruh

Unutulmuş bir kaç resim gölgesi

Ve bıraktığı derin izler 

Puslu bir vagonda 

Bazen kadının saçında

Bazen de adamın avuçlarından

Geldi dünyaya 

Kim yaşandı

Niçin yaşadı bilinmiyor

İnsanlık tarihinden 

Meçhul bir cinayet daha kapandı

...



















31 Ekim 2022 Pazartesi

 

         GÖLGE 


Bu bilinmez gecenin içinde

Bir sen içimde duruyorsun

Büsbütün

Bir de gözlerine eşlik eden ben

Takılıp gidiyoruz birlikte

Noktasız cümlelerin sonuna

 

Gece yine hüzün dolu

Ben içimde ki çığlıkları susturuyorum 

Gitarımın bam teline

Sen mutsuzluğa resim arıyorsun

Karanlığın içinden ...


Karanlık oda 

Pencerenin perdesini kaldırarak 

Dilsiz şarkılar söylüyor 

Geceye hüküm vererek 

Gel diyor cama vuran rüzgar

Gel

Gel ki

Bedenimde ölen varlığın

Uyansın bu karanlık oda



Kafamın içinde

Bir sen duruyorsun 

Büsbütün

Bir de başı boş acılar

Ölümün tarifini yazdırıyor

Karanlığı sıyırarak 

Gel diyor cama vuran rüzgar

Gel !!

Gel ki

Kırgın olmasın saatler

Gözlerine 



Sen!!

Sen unutma

Şimdi bütün kaybedişleri

Topla avuçlarına

Bekle

Bekle rüzgârı

Aç avuçlarını savur

Şehirlere karışıp yok olsun

Gel 

Gel ki

Gönlümüzün yalnızlığında 

Rüzgârı susturalım

Ateşin şarkısın da

...








 

30 Eylül 2022 Cuma

        BİTTİ UYU


Ve birgün her şey bitecek

Herkes cenazesini eline alıp

Bir ağacın gölgesinde

Geçmişin izlerini toprağa çizecek

Bazen yaralı bir kuş

Bazen de ağzında ekmek taşıyan karınca

Gelip bakacak yaşıyor mu diye

Sonra var olmamış hikâyelerin kahramanı gibi 

Sessizce güne karışacak 


Ve bitecek her şey

Mavinin hüküm sürdüğü gökyüzünde

Ama,

Yüreğin yükünü hiçbir kelime afifletmiyecek 

Ne rüzgar ne de yağmur,

Eşlik edecek 

Herkes cenazesini eline alıp

Zamanı yaşayacak çoraklaşmış dillerde 

Kurmaya korktuğu

Hayallere saklanmak isteyecek

Yeniden varoluşu bekleyerek 



 

Bitecek her şey birgün

Soluksuz bir geceyi

Yüreğinin şiirinde susturduğu vakitte 

Cümlelerin silüetinde 

Güneşi bekleyecek

Elindeki cenazesini ile 

Usulca fısıldayacak rüzgâr kulaklarına

Gelen zamanın hikayesini 

Ayakları sürgünden kurtulmuş gibi

Koşarak adımlar atacak

Bir ,iki üç ve 

Sonsuz  gökyüzü altında

Hayatın sözleşmesini okuyup 

Kabul edecek tek imza ile

Virgülle takılmayacak belkiler

Cümlenin içine saklanmış  giz-den

İki üç kelime toparlanıp gelecek 

Avuçlarının içine

Diline yapışmış acıyı haykıracak

Sessiz çığlığıklar eşliğinde

Bütün kâinatta 

Kapat gözlerini

Zamanın içinde sonsuzluğa karış 

Bitti her şey 

Uyu ...





31 Ağustos 2022 Çarşamba


    ÖLÜLERİN RUHU 

Bilmem bu kaçıncı bölüm

Kaçıncı beyit dizimi

Kaç cümlenin

Mumun alevine 

Tanıklık etmesi 

Nasırlaşmış kaç yaranın

Zamana meydan okuması durmadan 


Çağır ölüleri ormanın derinliğine 

Yak kavim ateşini

Bu isyan böyle bitmez 

Kül olsun ateşe 

Rüzgârın fısıltılarıyla 

Dağılsın bütün cihana 


Günün ruhunu alıp 

Kapatmışlar eskimiş sandıklara 

Etrafını da cellatlar sarmış

Kaldırın bütün sabahları

Zamanın tanrıçasına inat

Uyandırın bin yıllık uykusundan

Ruhların habercisini,

Söyleyin odun taşısın

Karanlık ormandan 

Ateş arşa yükselsin


Cesetlerin çürüdüğü evlerde

Hangi mevsimleri teğet geçti,

Zaman!!

Bir çöl ateşinde

Çağırın ulakları 

Salın dört bir yana

Toplasın herkesi, 

Ormanın derinliğine

Ateşin, şarkısı eşliğinde 

Şiirler okuyup 

Ölülerin ruhuna şarap kaldıralım 

...



31 Temmuz 2022 Pazar

 Arada çık gel

Bazen mavi ,bazen de kırmızı giy

Ellerine çiçekler al 

Boynuna  bir şal

Tik tak tik tak

Dursun zaman gelişlerine

Yol boyunca

Gözlerine güneş otursun

Bir çocuk gülümsemesi gibi

Essin ardından

Hırçın bir rüzgâr

Arada çık gel

Güneşi topla sol yanına

Otur bir bankta

Uzat ayaklarını

Dindir ruhundaki gelgitleri

Çevir yüzünü gökyüzüne

Dokunsun hava sesine

İçinden say ,yek,dû,se

Bir şiir oku

Bağırarak ...

Bir hayaldi zaman

Düşün gözlerime düşerken

Bir yağmur sabahında

Zaman kıyıp aldı seni benden

Duysun herkes içindeki şiiri

Arada çık gel işte

Tak takıştır

Kırmızı ruj sür

Aç saçlarını

Zaman karşısın içine

Sonra giy  stilettoları

Tak tak tak 

İnlesin sokaklar yürüyüşüne

Dans et dosyasına

Zaman dursun ayaklarında

Arada çık gel

Yağmuru bekle bazen

Balkona çık elinde bir çay

Kuşlara ekmek kırıntısı

Kedilere süt

Yüreğine bir solo hediye et

En son uğra yanıma

Otur konuş benimle

Saatlerce sürsün

Çiçeklerime su ver

Bir iki şarkı bırak yanıma

Kokunu bırak toprağıma sonra

Son bir dua et 

Sil gözyaşlarını

Kalk  git 

Gülerken uğurlayayım seni





30 Haziran 2022 Perşembe

 

          Maviye Düş Olan Kız Çocuklarına

Kaç zaman oldu

Sesimi yasaklı gecelere sakladım 

Buz tutmuş düşlerim

Yalın ayaklarıyla

Düştü karanlığın gölgesine

Örtü yalnızlığın örtüsünü bedenime

İçim titreyerek uykuya daldım

Sokakların buz tutmuş kaldırımlarında

Düşlerimde annem

Beni yeni doğurmuş oluyor

Adımı bile iki gece bekleyip

Gün ışıkları ile kuruyorlar

Jin...

Ne demek şimdi Jin

Hangi dilde adım yazıldı 

Ben hangi kimlikte var olacağım

Tarihim var  olacak mı 

Mavi göğün altında

Düşlerimi sessizce bulutlara haykıracak mıyım

Yoksa bir dağın eteğinde mı bulunacak

Yedi yaşım 


Ah diyorum sesimi duyan yok 

Kaç zaman oldu

Gözlerim uykuya hasret kaldı

Şu yüreğime değen kurşunlar mı

Bedenime dokunan kirli  eller mi 

Öldürdü beni...

Yeni yaşımı yaşamadan


Ah içim yanıyor içim

Gözlerimden kan damlıyor

Avaz avaz bağırıyorum durmadan

Sesime sağır kalıyor bu sokaklar

Beni kim öldürdü 

Sekiz yaşımda şimdi 

Daha çocuğum ben çocuk

Kimin kirli nefsine yenik düştü

On yaşım

Baba!! içim yanıyor içim 

Gel sustur şu yüreğimi Anne

İçimde ki savaşa yenik düşecek

Sıfır yaşım



30 Mayıs 2022 Pazartesi


      Ölü Bir Kadın

Ölü bir kadınım bu gece,

Ritim tutmaz bir günü

Akort ediyorum,

Pencereye yaslanmış gölgem de

Uzun cümleleri bıraktım 

Camın boğulu yanına

Kısa cümlelerde kendimi arıyorum,

Işıksız bir oda da

Yalnızlığımı esir alarak...

Ölü bir kadınım bu gece,

Buz tutmuş içim,

Yüreğimi çürütüyor,

Karanlığı hiçe sayarak

Başım, pencere pervazında

Rüzgâr, saçlarımı okşuyor

Susarak İçimi ayıklıyorum

Gecenin gölgesine tıklayarak

Ölü bir kadınım bu gece

Anılar....

Ruhuma uzakların sesini üflüyor,

Mavi karanlığı içinden

Cesedimi parçalara ayırıyarak 

Ah bende ki ismin

Soluksuz bırakıyor kelimeleri

Yıkıyor bendeki duvarları 

Sonra sesime çarpıyor cesedim 

Ölüyorum avuçlarıma bakarak

Karanlığın içinden 





30 Nisan 2022 Cumartesi

               TABLO

Sığınmışım 

Bir şiirin son satırına

Senden kalan son bir teselliyi

Var ediyorum

Yürüyüp giden bu yolun çıkmazından

Gözlerin düşüyor aklıma

Terk edilmiş sokaklar gibi

Karmaşık 

Esiri oluyorum orda gözlerine


Bir kanunu yazıyor sanki sesin

Gelecek nesillere aktarılması için

Sen mi esir oldun gözlerime

Yoksa ben mi sürgün yedim

Saçlarına...

Sesini bir tek o an duydum

Sonra hiç gelmedi sesin

Yankısı yok oluyor kulaklarım da

Gel susma konuş

Canlandır sesini bende


Üşüyorum bu şehrin virane sokaklarında

Rüzgar bir kırbaç gibi çarpıyor yüzüme

Yalnızlığımı 

Ben hangi yılda yok oldum bütünüyle

Sen hangi vakitleri saçlarıma sürdün

Ah bu nasıl bir bekleyiş

Esir ediyor beni yalnızlığa

Ben hangi yolu yürüyecektim

Nereye gidecektim sahi

Bu kara boyanmış sokaklarda

Ayaklarım üşüyor ayaklarım

Ateş yaksam ısınır mı

Ya içimi kim ısıtacak 

Söyler misin beni kim var etti

Bu eşsiz tabloda

Yalnızlığın gözlerine kim verdi adımı

Ah!!! içim yanıyor içim

Şimdi bu tablo yanar içimin duvarlarında

Ben şiir dedim

Sen beni tablonun orta yerine

Dilsiz bir ustanın esiri yaptın

Üşüyor ayaklarım üşüyor

Kur sobayı da yak bu tabloyu

Benimle kül olup yok olsun

Savur külleri sonra

Kar taneleri arasında kaybolup gittsin



25 Mart 2022 Cuma


           TAN VAKTİ

Öyle uzak ki tan vakti

Perdeyi açıp

Gecenin çığlığını dinliyorum

Bir düşten uyanarak

Kimin gölgesi şu duvara yansıyan

Bir ölü gibi 

Sessiz çığlıklar atıyor

Gecenin peşi sıra

Ah bu şehir

Hangi ölü ruhları saklıyor

Heybesinde,

Tan vaktinden önce

Kimsesizler mezarlığına defin için,

Bu kapalı perdeler, neler sakladı kimbilir

Hangi hikaye, yarım kaldı

Hangisi vuslata erdi...

Gecenin, gölgesi altında

Öyle uzak ki tan vakti

Sokakların sesi bastırıyor

Hayalleri...

Herkes birbirinin cesetleri üzerine basıyor

Ayakların altında alacaklı hikayeler

Zamana ruhunu üflüyor

Bir düşü canlandırmak için

Kapatsam perdeyi şimdi

Uyusam uyusam

Gece var eder mi beni sabaha yeniden

Öyle uzak ki tan vakti

....






27 Şubat 2022 Pazar


      Seni...

Seni düşününce...

Karaya düşer düşlerim

Unuturum kendimi

Şimdi adını hangi şiire yazsam

Efkarın diner yüreğim de


Seni düşününce...

Adıyaman'ın yasaklanmış tütünü olurum

Güneşin hükmü altında

Emeği tarlaya dikerim bir bir

Ağacın gölgesini unuttuğu yerden


Seni düşününce...

Hasretin kendi yasasını kurar

Yakar yüreğimi sensizliğe

Hangi kader ustası gelir 

Susturur gözlerimi gözlerine

Kadersel birliği yaparak


Seni düşününce...

Yola turap olurum

Apazize muştu olup

Güneşin doğduğu yerden

Rüzgârın gelişini beklerim

Dilsiz kelimeleri yurdundan ederek

Ağacın gölgesi altında

Ateşin yasasını kurar

Bütün ölü aşkları yad ederiz

Güneş çıkınından çıkıncaya kadar


Seni düşününce

Gecenin hükmü kalmıyor

Miladini tamamlıyor sesinde

Gözlerine inip yok oluyor

Suretini yüreğime nakşederek













21 Ocak 2022 Cuma

 

             Ses Ver

Ses ver ses
En olunmadık anda gelip
Döndürme günün takvimini,
Kendi  zamanının yörüngesine
Günün, meclisi toplanmış
İnzivaya çekilmiş gözlerinde
Beni yargılıyor yokluğun...


Bak!!
Sana anlatamadığım 
Bütün geceler, ellerimde can veriyor
Rakının şahitliğinde,
Oturalım yan yana sessizce
Üç telli cura eşliğinde
Güneşin hikâyesini dinleyelim
Zamanın tanrısından


Gel ,demiyecem elbette
Ama gitmeleri bırak bir tarafa
Bir gecelik konak kur yüreğime
Sana bulanmış geceye karşı
Çay içelim birlikte...
Ölüm melekleri kapımızı çalmadan 


Seni beklerim,
Üzerimde günün sisi
Hırpalanmış saniyeler
Un ufak ederken hücrelerimi yokluğun da
Seni unutmanın hançeri saplanıyor yüreğime
Bir yaprağa seni yüklüyorum
Okuduğum kitapların sayfaları arasına
Bir çiçeği kurutur gibi
Kurutuyorum yüreğimi sensizliğe 


Bak çocukluğumuzu anlatılıyor
Meddahçılar...
Dilsiz kelimelerden
Bir ihtilâl görmüş 
Bir de savaş 
Ve milyonlarca ceset
Ruhsuz, insanların ellerinde
Can veriyor


Sen hâlâ ben diyorsun
Ölüm, bir soluk kadar yakınken
Sen de hiç olacaksın
Cümlenin bittiği yerde
Üç nokta kalacak geriye
Bilinmez soruların eşliğinde
Ses ver...